KERİMOĞLU ALİ KOCAMAN
(R.1251-1835/R.1336-1920)
Efelikleri dilden dile dolaşan Kerimoğullarından Ali (KOCAMAN) Bodrumun Karaova Bucağı'na bağlı Pınarlıbelen köyünün Karanlık mevkiinde doğmuştur.Türkülere konu olmuş olan Kerimoğlu 3,kuşak akrabalarından
Ali Kocaman oğlu Mustafadan olma Muhanmet kocaman'ın naklettiğine göre Dedesi Ali Kocaman üç kardeşmiş:Mariz EYÜP,Ali ve İbrahim Mariz eyüp'ün çocukları Kerim,İbrahim,Hüseyin,Eyüp(Türküsü olan)Fatma,Elif çocukluk ve gençlik yaşamını Karaova'da geçiren Kerimoğlu Ali Kocaman'ın Yeniköy'den nizamların kızı Güssünle yaptığı ilk evliğinden Murat adlı bir oğluş Mumcular'dan Hacı İmam kızı Fatma ile olan evliğinden ise sırasıyla İbrahim,Kerim,Süleyman,Mustafa,Ali,Elif, ve Ayşe isimleri çocukları olmuştur.
Osmanlının son dönemlerinde tütün tekelinin 'Reji' denilen yabancı tekelin eline geçmesiyle 'konturbazlık' denen tütün kaçakçılığı,ülkenin her yanında olduğu gibi Muğla yöresinde'de artmış ve bu durum dilden dile anlatılan efelik hikayelerine,hatta türkülere konu olmuştur.Neredeyse tüm fertleri konturbazlık yapmalarıyla anılan Kerimoğullarından Kerimoğlu Ali'nin hikayeside bunlardan birisidir.
Geçen yüzyılın başlarında Karaova'ya göçerek yerleşmiş olan,Menteşe Beyliği'ne mensup Kerimoğlu namıyla meşhur Ali,sevdiği balıkçı kızı Ayşe'yi almak ister.Ancak kızı vermezler,bir başkasıyla evlendirirler.Bunun üzerine Kerimoğlu Ali aradan bir süre geçtikten sonra ,bir gün yanında Osmancık'ın Hasan Külçüoğlu ve Oduncuoğlu olduğu söylenen kişilerle,Gökyer'le Akdam arasında;Köle Damında Karakütük denen Mevkiide,Ayşe'yle evlenmiş olan Barutçuoğlu Mehmet Mehmet Ali'nin hanesini basar.Mehmet Ali'yi Katledip,Ayşe'yi de kaçırır.Ancak Ayşe'de direndiği için oldürülür.Bu nedenle Kerimoğlu tutuklanır ve Muğla Hapishanesi'ne kapatılır.Burada mapus yatarken kardeşi İbrahim'in çökertme yakınlarında Rumlar tarafından öldürüldüğü haberin alır ve arkadaşlarıyla beraber hapishane demirlerini kırarak kaçar;onsekiz Rum'uurgana bağlayıp yere serer.Yine yakalanır ve bu kez de Aydın H apishanesi'ne yatırılır.Burada efelik taslayan bir kişiyi öldürdükten sonra,nakledildiği İzmir Hapishanesi'nde de Rum asıllı bir ermeniyi öldürür.ve asker nezaretinde,gemiyle Beyruta gönderilir.Yolda gemiden kaçar,ancak çok geçmeden yakalanır ve Trablusgarp'ta Fizan'ınMurzuk Kalesi Hapishanesi'ne sürülür.O zamanlar azılı ve huzursuzluk çıkaran kişilerin sürüldüğü bir yer olan Murzuk Kalesi arşivinde,
.jpg)
Murzuk Kalesi
Kerimoğlu için, (Şeref kurbanları ile gelenler arasındadır) ibaresi vardır.Kerimoğlu,mapus arkadaşları ile aradan yedi yıl onsekiz gün geçtikten sonra,uzun bir uğraş sonucu bu hapishaden de kaçmayı başarır ve kendini Libya çöllerinde bulur.Çölde iki ay kadar bedevi bir ailenin yanında kalır.Bu aileyi en çok şaşırtan Kerimoğlu'nun saati olmuştur.Bedeviler o güne kadar hiç görmedikleri saatten dolayı ona (Şeytanullah) derler.Ailenin yanından ayrılan Kerimoğlu'nun yolu bu kez Rodos'a düşer.Bazılarına göre,yanında karın tokluğuna çalıştığı Rodoslu bir kahvecinin kızıyla evlenir ve iki oğlan,bir kız üç çocuğu dünyaya gelir.Rodos'taki yaşantısı iyi olduğu halde sıla hasreti ağır basar.Balıkçıların kullandığı ığrıbı boyamada gerekli olan çam kabuğunun en çok bulunduğu yer diyerek,bir balıkçı kayığıyla Güvercinlik'e dönmeyi başarır.Yurduna dönüşünden sonraki yaşantısını hep gizlilik içinde,sürekli yer değiştirirek geçirir.Vaktinin çoğunu evinden çok,yamaçta yaptırdığı gizli sığınağında,
Kerimoğlunun Pınarlıbelenköyü Karanlık Mahallesindeki Mağarası
daha da sık arandığı dönemlerde Gereme'de geçirir.Kerimoğlu'nun çerkez Kaymakam ve o zamanın zenginlerince korunduğu söylenir. 23 Temmuz 1908 ikinci Meşrutiyet'in ilanından bir hafta önce çerkez kaymakam'ın gizlice gönderdiği haber üzerine,silah kuşanıp Bodrum Çarşı'na inip 32 yıllık eşkiyalık hayatına son vererek teslim olur ve Bodrum Kalesine hapsedilir.Bir hafta sonra çıkan af sonucu sözde hapisliği son bulur.Güzel saz çalan ve berberlik yapan Kerimoğlu son on iki yılını evinde geçirir.85 yaşında yaşamını yitirir.
-KERİMOĞLU TÜRKÜSÜ-
Kerimoğlu duvarlardan atladı.
Silahların beşi birden patladı.
Vur davulcu davulların inlesin
Ben gidiyorum güzel (gavır)
Bodrum inlesin.....
Kerimoğlu eşkiyalık ediyor
korkuversin zenginlerin yüreği
Vur davulcu davulların inlesin
Ben gidiyorum güzel (gavır)
Bodrum inlesin....
Kerimoğlu Duvarlardan atladı
Selamoğlu silahları patladı
Vur davulcu davulların inlesin
Ben gidiyorum güzel (gavır)
Bodrum inlesin...
|
Facebook da beğenebilirsiniz
|
|
|
HOŞGELDİNİZ |
